Safa Değerler Eğitimi - SADEM

Manevi İklimimiz Üç Aylar

İnsan ne zaman kendini yalnız, yorgun hissederse, Rabbi o kuluna bir fırsat verir, huzuruna çağırır ve onu darlıktan kurtaran dualarına icabet eder.

İşte üç aylar ve içinde muhafaza ettiği kandil geceleri tüm mü’minlere bir ferahlık, bir huzur ve maneviyatı arttırmada bir fırsattır adeta. Özellikle manevi olarak yıprandığımız, sağlığımızla imtihan olduğumuz bugünlerde mü’minlere  üç aylar, bir “İnşirah“ ferahlığında huzur verecektir. Belki de dualarımız üç ayların vesilesi ile kabul olacaktır.

 Tüm zorluklar onunla aşılacak, bahar ile birlikte bizim kalbimizin baharı da onunla gelecektir. Çünkü üç ayların önemine işaret eden hadis-i şerifler, bize bunu gösteriyor.

Regaib kandili ile başlayan ve Ramazan Bayramı ile taçlanıp son bulan üç aylar hakkında birçok hadis-i şerif mevcuttur. Bunlardan ilki, üç aylara ulaşmanın mü’mine verilmiş bir fırsat olduğunu bildiren ve diğer aylara ulaşma fırsatının da verilmesini Allah-u Teala’dan isteyen Efendimiz (s.a.v)’in duasıdır: “Allah’ım, Receb ve Şaban’ı bize mübarek kıl ve bizi Ramazan’a ulaştır.“ Bunun dışında bazı hadis-i şerifler üç aylarda yapılması tavsiye edilen ibadetlerle özellikle oruç ibadeti  ilgilidir. 

Receb ve Şaban aylarında da oruç tutulması gerektiğini Peygamber Efendimiz (s.a.v) hem uygulamış hem de tavsiye etmiştir. Ancak bu iki ayın tamamen oruç ile geçirilmesini önermemiştir.

 

Üç Aylar’ı Nasıl İhya Etmeliyiz ?

Üç aylar olarak bilinen Receb, Şaban ve Ramazan aylarında oruç tutmalı, varsa kaza namazlarımızı kılmalı, nafile ibadet yapmalı, bol bol sadaka vermeli, ahlaki olgunluğa erişmek için elimizden geleni yapmalıyız. Özellikle ilk iki ay, Ramazan ayına hazırlık evresidir.

 Zira Receb ayı tohum ekme, Şaban ayı sulama ve Ramazan ayı ise hasat etme zamanıdır. Yaptığımız ibadetlerin ve duaların daha da makbul olacağını düşünerek daha bir ehemmiyet vermeliyiz.

 

Receb ayının ilk Cuma gecesi Regaib, aynı ayın yirmi yedinci gecesi Mi’rac, Şaban ayının on beşinci gecesi Berat ve Ramazan ayının yirmi yedinci gecesi Kadir gecesidir.

Bu mübarek kandil gecelerinin her biri çok değerlidir ve anlamları büyüktür. Bunlardan ilki olan Regaib gecesi, Arapça “ ragabe“ (rağbet etmek) kökünden gelmektedir ve bu gecede meleklerin yeryüzüne rağbet ettiği kulların dualarını Rablerine ulaştırdıkları bilinir.

Mi’rac gecesi, Peygamber Efendimiz (s.a.v.)’in gece yatağında iken Mescid-i Haram’dan Mescid-i Aksa’ya yaptığı gece yolculuğunun gerçekleştiği gündür. Mi’rac gecesinde Efendimiz (s.a.v) Rabbi ile görüşerek ümmetine 5 vakit namaz başta  olmak üzere birçok hediye ile dönmüştür. Bu geceyi ihya etmek ise adeta mü’minlerin mi’racıdır, Rabbi ile daha yakından buluşmasıdır.

Bu mübarek gecelerden üçüncüsü Berat gecesidir. Berat gecesi ise temize çıkmak, borçtan kurtulmak gibi anlamlara gelir. Bu gece, isminde barındırdığı gibi mü’minler için temize çıkma, günahlarından kurtulma gecesidir. Bu gece Kuran-ı Kerim yeryüzüne toptan indirilmiştir. Rehberimiz, şifamız Kuran-ı Kerim, bu gecede indi ve tedrici olarak mü’minlere tebliğ edildi.

Son ve en önemli kandil gecemiz ise Kadir Gecesidir. Zira onun hakkında Kuran-ı Kerim’de Rabbimiz “bin aydan daha hayırlıdır“ buyurmuştur. Kuran-ı Kerim bu gecede indirilmiş, 23 yıl sürecek olan tebliğ bu gecede başlamıştır.

Her bir kandil gecesi mü’minlere arınma vesilesi, kendimizi muhasebe etmemiz ve hatalarımızı düzeltmemiz için bir imkandır.

Rabbim, bu üç aylar vesilesi ile içinde bulunduğumuz hastalıktan bütün kullarını kurtarsın ve hem ruhumuza hem dünyamıza bahar ferahlığı versin. Bizlere bu mübarek ayları en iyi şekilde değerlendirmeyi nasip eylesin. (Amin)

 

 

Ahmet Alper ERDOĞDU

Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Öğretmeni

 

 

0541 380 72 32